Bayram günleri
Sahih olan hadislerden yola çıkarak senenin 5 günü oruç tutmak harama yakın sayılan tahrimen mekruh görülmüştür. Bu günler; Ramazan bayramının birinci günü ve kurban bayramı günleridir (4 gün). Bu bayram günlerinde oruç tutmamak daha faziletli sayılır. Çünkü bayram günleri yeme, içme ve sevinç günleri olmalıdır. Peygamber Efendimiz (Sav) de bayram günlerinde oruç tutulmayacağını bildirmiştir.
"Hz. Peygamber (Sav) Ramazan bayramının (birinci) günü ile Kurban bayramının (birinci) günü oruç tutmayı yasakladı." (Buhari)
Ramazan bayramının birinci günü 1 aylık tutulan orucun arkasından verilen bir iftar ziyafeti gibi düşünülmektedir ve zaten bayramın diğer bir adı da "fıtır bayramı" yani iftar bayramıdır. Kurban bayramı günlerinde de Allah için kesilen kurbanın yenmesi için bir ziyafet günleri sayılır. Bu nedenlerde bayram günlerinde oruçlu olmak hoş görülmemiştir.
Tek aşure günü
Aslında ramazan ayından sonra en faziletli oruç muharrem ayında tutulan oruçtur. Fakat İslam alimleri sadece Aşure günü oruç tutmanın mekruh olacağını söylemektedir. Çünkü Aşure gününde yani Muharrem ayının 10. gününde oruç tutmak, yahudilere benzemek ve onları taklit etmek anlamını içerdiği için tenzihen mekruh görülmüştür. Bu sevabı zenginleştirmek ve onların oruçlarından ayrılmak adına bir gün önce ve bir gün sonrada oruç tutmanın gerektiğini söylemektedirler. Yani Muharrem ayının 9. 10. ve 11. günü oruç tutmak daha faziletlidir.
"Aşure günü bir gün önce, bir gün sonra da oruç tutarak Yahudilere muhalefet edin." (İ. Ahmed)
Tek cuma günü
Ramazan ayı dışında bir tek Cuma günü nafile oruç tutmak, arkasına veya sonrasına bir gün eklememek tenzihen mekruh görülmüştür. Cuma günleri nafile oruç tutmak isteyenlerin ise perşembe veya cumartesi günlerini de oruçlu geçirmesi uygun olur. Nitekim Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur;
"Sizden herhangi biriniz Cuma gününden bir gün evvel yahut bir gün sonra da oruç tutmadıkça sakın yalnız cuma günü oruç tutmasın!" (Buhari)
"Sizden hiç kimse Cuma günü oruç tutmasın. Ancak bir gün önceden veya sonradan oruç tutuyorsa, bu takdirde Cuma günü de oruç tutabilir." (Ebû Davûd)
Arafat'ta arefe günü
Hacılar Kurban bayramından bir gün önce yani arefe günü Arafat’ta vakfe ve dua gibi ibadetler yaparlar. Bu ibadetler zorlu bir ibadet olduğu için hacıların güçsüz ve yorgun düşme ihtimallerine karşı oruç tutmamaları daha uygun görülmüştür.
Sahabelerden İkrime (ra) şöyle rivayet etmiştir;
"Bir kere biz Ebû Hureyre’nin evinde otururken bize Rasûlullâh'ın (Sav) Arefe günü Arafat’ta oruç tutmayı yasakladığını haber verdi." (Ebu Davud)
"Her kim duaya kuvvet bulabilmek için Arefe günü oruç tutmazsa, o kişiye oruçlunun ecrinin bir misli ihsan edilir." (Taberi)
Hacıların hac ibadetlerini yaparken zinde olmaları, nafile oruç tutmuş olmalarından daha hayırlı görülmüştür. Dolayısıyla Arafat'ta olan hacılar için arefe günü de oruç tutulmaması gereken günler arasındadır.
Şek günü
Şek günü demek; Şaban ayının sonuna gelip, Şaban’dan mı yoksa Ramazan’dan mı olduğunda şüphe edilen gün yani Ramazan'ın 1. günü mü, yoksa Şaban'ın son günü mü olduğu kestirilemeyen gün demektir. İşte bu günler oruç tutmak mekruh görülmüştür.
"Peygamber Efendimiz (Sav), Ramazan’ı bir veya iki gün önceden oruç tutarak karşılamayı yasaklamıştır." (Buhari, Müslim)
Visal orucu
Visal orucu, iki veya daha fazla günün, hiç iftar yapmadan birbirine ekleyerek art arda oruç tutmaktır. Böyle oruç tutmakta mekruh görülmüştür. Hz. Peygamber böyle oruç tutmuş fakat ümmetine yasaklamıştır.
Hz. Aişe (ra) Peygamberimizin bu şekilde oruç tuttuğu hatırlatılınca, Peygamber Efendimiz (Sav) şöyle demiştir;
"Siz benim gibi değilsiniz; beni Rabbim yedirir, içirir." (Müslim)