İmsaktan önce niyet ederken, "niyet ettim yarın oruç tutmaya", imsaktan sonra niyet ederken de "niyet ettim bugün oruç tutmaya" denebilir. Oruca niyetin vakti, akşam namazının vaktinin girmesi ile başlar, ertesi günü kuşluk vaktine (öğle namazı vaktine bir saat kalana) kadar sürer.
Oruç tutmak niyetiyle yatmak da niyettir, sahura kalkılmasa da oruca niyet edilmiş olur. Oruç için sahura kalkılması da fiili bir niyettir. Kişi sahura kalkamamış olsa bile sabah bu bilinç içinde ise niyetli sayılır.
Kaza oruçlarına mutlaka imsak vaktinden önce niyet edilmesi gerekir. Kaza orucuna güneşin doğuşundan sonra niyet edilse, o oruç kaza yerine geçmez, nafile oruç tutulmuş olur.
Ramazanın her günü için ayrı ayrı niyet edilmesinini gerekli olduğunu İslam alimleri söylemektedir. Çünkü her günün orucu kendi başına ayrı bir ibadet olup, diğer günlerde tutulan veya tutulacak olan oruçla ilişkisi yoktur; dolayısıyla bir günün orucu bozulduğu zaman sadece o günün orucu bozulmuş olur, öteki günlerin orucu bundan etkilenmez.
"Harama bakış, iblisin zehirli oklarından bir oktur. Her kim Allah korkusu sebebiyle harama bakmayı terk ederse Allah ona, kalbinde lezzetini hissedeceği bir îman bahşeder." (Hâkim)
“Ey iman edenler, rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz.” (Hac Suresi, 77. ayet)