Vahiy sadece peygambere gelen kesin ve değişmez bir bilgidir. Kur’an-ı Kerim'de Allah’ın vahiy şekli üç şekilde geçer;
1. Vahiy yoluyla konuşma, bir elçi bulunmadan peygamberin kalbine gizli bir işaretle ilâhî kelâmın bırakılıp öğretilmesiyle gerçekleşir.
2. Perde arkasından konuşmanın bazı nesnelerde veya insandaki duyma merkezinde söz yaratıp işittirme yoluyla gerçekleşeceği düşünülmüştür.
3. Elçi gönderip tebliğde bulunma yoluyla konuşmada ise Allah melek vasıtasıyla peygamberlerine dilediğini bildirir. (İslam Ansiklopedisi)
Peygamber Efendimiz’in (sav) vahiy meleği olmaksızın yani doğrudan Allah’la konuşması şeklinde gerçekleşen vahiy Miraç hadisesinde gerçekleşmiştir. Peygamberlere vahiy, sözlü, sözsüz ve cebrail aracaılığıyla olabilmektedir. Kur'an da Hz. Nuh'tan, Hz. İbrahim'e ve diğer peygamberlere vahyettiği bildirilir.
Kur'an'da vahiy ile ilgili ayetler
"Ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ediyorum ve size nasihat ediyorum. Sizin bilmediğiniz şeyleri de Allah tarafından gelen vahiy ile biliyorum." (Araf suresi, 62. ayet)
"Uyarıcılardan olasın diye onu güvenilir Ruh (Cebrail) senin kalbine apaçık Arapça bir dil ile indirmiştir." (Şuara suresi, 193-195. ayet)
Yine Kur'an da Allah'ın bal arısına da vahiy bildirdiği yazmaktadır. Nahl suresinin 68. ve 69. ayetinde bal arısının neler yapmakla görevlendirildiği yazmaktadır;
"Rabbin bal arısına şöyle ilham etti: "Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan (kovanlardan) kendine evler edin." "Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir." Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir (toplum) için bir ibret vardır."
Sahabe efendilerimiz vahyin gelişi sırasında Peygamberimizin (sav) nasıl bir hal aldığını şöyle tasvir etmişlerdir;
"Vahyin gelişi esnasında Peygamber Efendimiz’e ağır bir sıkıntı hâli gelirdi. Mübarek yüzü gül gibi pembeleşir, gözlerini kapatır, başını önüne eğerdi. Ashâbı da başlarını önlerine eğerlerdi. Vahiy hâli sona erinceye kadar hiç kimse edebinden ötürü başını kaldırıp Peygamber Efendimiz’in simasına bakamazdı.Vahiy geldiği zaman bazen de, yüzünün yakınlarında arı uğultusu gibi bir ses işitilirdi. Resûlullâh, o esnada çabuk çabuk nefes alırdı. En soğuk günlerde bile, alnından inci taneleri gibi terler dökülürdü." (Buhari)
Kur'an-ı Kerim ilahi bir vahiydir ve onda hiçbir beşer söz yani insanların yazdığı bir sözün bulunmadığı konusunda müslümanların ittifakı vardır. Kur'an'daki her kelimenin seçimi, ayetlerin dizilişi ve manaları tamamen Yüce Allah'a aittir. Peygamber Efendimiz'de (sav) bu emirleri insanlara ulaştırmada bir aracıdır. Mesela hıristiyanların vahiy anlayışı böyle değildir. Onlara göre vahiy Hz. İsa'dır. İnciller Hz. İsa'yı yotumlayan insanların eseridir yani beşeridir.