"Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için her ne iyilik işlemiş olursanız, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızı görür." (Bakara suresi, 110. ayet)
Kıyamette mahşer meydanında ilk sorgulardan biri namazdır.
"Kıyamette ilk önce namazdan sorulacaktır. Namazı düzgün olanın, diğer amelleri kabul edilir. Namazı düzgün olmayanın, hiçbir ameli kabul edilmez." (Taberani)
Hz. Adem'den beri, her dinde namaz bulunmaktaydı, kimisi sabah, kimisi öğle, kimisi ikindi, kimisi yatsı namazı gibi namazlar kılardı. Hepsinin kıldığı bir araya toplanarak, Hz. Muhammed'e (sav) inananlara onun ümmetine farz edildi.
"Namazı kıldınız mı, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarak hep Allah’ı anın. Güvene kavuştunuz mu namazı tam olarak kılın. Çünkü namaz, mü’minlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır." (Nisa suresi, 103. ayet)
Eğer iman eden bir müslüman ahiret inancına da iman etmiş sayılır. Yani ölümden sonra insanların tekrar dirilmesiyle başlayan ve ebediyen devam eden bir hayat olan ahirete inanır ve ona göre yaşar. Buna inanan birinin ise ahiret hayatı dünyada yaptığı amallere göre olacaktır. Bu nedenle Allah'ın yasakladığı şeylerden kaçınmalı ve Allah'ın emrettiği, farz kıldığı ibadetleri mutlaka yerine getirmesi gerekecektir.
Cennetin anahtarı namaz
Namazda ahiret hayatımıza yön verecek en büyük ibadetlerden biridir. Namaz kılan müslüman ebedi hayatta sırat köprsünden cennete kavuşurken, namaz kılmayan biri cenneten mahrum kalabilecektir Allah muhafaza. Şunu bilmek önemli, cennete girebilmek için tabiki de namaz yeterli değildir.
"Namaz, Allahü teâlânın hoşnut olduğu bütün amellerin en faziletlisidir. Kabirde ışık, Sırat köprüsünü yıldırım gibi geçiricidir." (M.Cenne)
Dünyada ve ebedi hayat olan ahiretteki saadetimiz için, namazı aksatmamalı, üzerimize farz olan namazları mutlaka kılmalıyız. Peygamber Efendimiz (sav),
"Namaz dinin direğidir" buyurmaktadır.
"İman ile küfür arasındaki fark, namazı kılıp kılmamaktır." (Tirmizi)