Sesli Dinle
Fil Suresinin Anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
1- Görmedin mi Rabbin ne yaptı fil sahiplerine!
2- Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?
3- Üzerlerine sürü sürü kuşlar saldı.
4- Onlara balçıktan pişirilmiş sert taşlar atıyorlardı.
5- Derken onları, yenilmiş ekin yaprağı gibi kılıverdi.
Fil suresi konusu
Fil suresi ismini 1. ayette geçen "biashâbilfîl" kelimseinden almıştır. Aynı zamanda Elem tera keyfe veya Elem tere olarakta anılmaktadır. Fil suresinde fil ordusunun hikayesi anlatılmaktadır. Kabe’yi yıkmak isteyen Yemen’in genel valisi Ebrehe’nin fillerle Mekke’ye hücumunu, sonuçta yok olup gitmelerini anlatmıştır.
Allah, Kabe'yi mübarek kılmıştır ve Kabe'ye herhangi bir şekilde saldırıda bulunulursa, surenin mealinde anlatıldıldığı gibi korkunç bir azaba uğrar.
Fil suresi tefsiri
Diyanetin tefsirine göre, Habeşistan'ın yönetiminde bulunan Yemen'in genel valisi Ebrehe Kabe'yi yıkmaya karar verdi ve 570 yılında, içinde mahmûd (mamut) adlı filin de bulunduğu büyük bir ordu ile Mekke'ye doğru hareket geçti.
Fil suresinin 1-2. ayetlerinde Peygamberimiz (sav)'e hitap edilerek fil ordusunun başına gelen felâketin büyüklüğünden ve Kabe'yi yıkma planlarının boşa çıkarıldığından haberdar olduğu ifade edilmektedir. Hz. Peygamber olaya bizzat şahit olmadığı halde, ona yöneltilen "görmedin mi" şeklindeki hitap mecazi bir ifade olup olayı bizzat gözüyle görmese bile görenlerden işitmiş olduğunu ve görmüş gibi kendisine tasvir edildiğini gösterir.
3-5. ayetler ise felaketin nasıl cereyan ettiğini yani Allah tarafından gönderilen sürülerle kuşun fil ordusunun üzerine pişkin tuğla türü taşlar yağdırarak onları nasıl hayvanlar ve haşarat tarafından yenmiş ekin artığına çevirdiğini ifade eder. Râzî'ye göre Ebrehe ve askerlerinin besledikleri kötü emellerin fil süresinde keyd (plan, tuzak) kelimesiyle ifade edilmesi, onların sadece Kabe’yi yıkma amacı taşımadıklarını gösterir. Çünkü önceden açıkladıkları için Kâbe’yi yıkma fikri artık tuzak olmaktan çıkmıştı.
4. ayetteki siccîl kelimesi "taşlaşmış çamur" demektir. Son ayetteki asf kelimesi ise "ekinin samanı ve buğday kapçığı gibi güve, böcek ve kurtçukların yediği, rüzgârın sağasola savurduğu kırıntılar" anlamına gelir. Müfessirler kuşların, ağızlarında ve ayaklarında bu tür taşlar götürüp Ebrehe ordusunun üzerine fırlattıklarını, sonuçta askerlerin birçoğunun bu taşların etkisiyle öldüğünü, Ebrehe’nin ise yaralı olarak San‘a’ya döndükten sonra orada hayatını kaybettiğini ifade etmişlerdir (Taberî).
Son ayet, Ebrehe ve ordusunun nasıl büyük bir felakete maruz kaldığını ve sonuçta helâk olduğunu gösterir. Bu olayın Mekkeliler için öneminden dolayı bu yıla "Fil yılı" denilmiş ve onlar olayı tarih başlangıcı olarak kullanmışlardır.