Bayanlarda, eller omuz hizalarına kadar kaldırır, avuç içleri kıble istikametine açılır ve "Allahu Ekber" diyerek İftitah tekbiri getirilir.
İftitah "başlamak, kapıyı açıp girmek" anlamındadır. İftitah tekbiri, namaza başlarken alınan tekbir olup "Allahü Ekber" cümlesini söylemektir. İftitah tekbiri, bütün mezhep imamlarına göre farz olmakla birlikte Hanefî imamlar bunu rükün değil şart olarak, diğer üç mezhep imamı ise rükün olarak değerlendirmiştir. İftitah tekbiri Hanefî mezhebinde rükün değil şart olmakla birlikte, rükünlere çok yakın oluşu sebebiyle bir rükün gibi değerlendirilmesi ve rükünler arasında ele alınması yanlış olmaz.
Bir hadis şerife göre, Hz. Ali (r.a)'den rivayet edilmiştir
"Namazın anahtarı abdesttir. Tahrimi ise tekbir, tahlili de selâmdır" (Ebû Davud)
İftitah tekbirinin şart veya rükün kabul edilmesi şeklindeki görüş ayrılığının pratik sonucu şudur: Bir kimsenin setr-i avret, necâsetten tahâret veya istikbâl-i kıble şartını, iftitah tekbirinden sonra yerine getirmesi durumunda kıldığı namaz, iftitah tekbirini şart sayanlara göre geçerli, rükün sayanlara göre ise geçersizdir. Söz gelimi kolu başı açık olarak tekbir alıp namaza duran bir kadın iftitah tekbirinden sonra kolunu başını örtse Hanefî imamlara göre namazı geçerli, ötekilere göre geçersizdir.
İftitah Tekbiri"nin özellikle "Allahü ekber" lafzıyla söylenmesinin vücubuna gelince, çünkü Peygamber (s.a.v), namazda hep buna devam etmiştir.
Tekbir cümlesinde "Allah" kelimesinin ilk harfi olan A harfini uzatarak "Âllah" yahut "Aallah" veya "Eallah" diye tekrarlayarak okumak câiz değildir. Bu şekilde okumak mânayı bozacağı için, farz yerine getirilmemiş ve namaz geçersiz olur.
İmama uymak üzere ayakta alınan iftitah tekbirinin tamamen kıyam halinde alınması şarttır. Buna göre, rüku halinde bulunan imama uyacak olan kimse, kıyam halinde Allah deyip, ekber lafzını rükua vardıktan sonra diyecek olsa, imama uyması sahih olmaz. (diyanet)